YAŞA VE CİNSİYETE GÖRE VÜCUDUN
VİTAMİN VE MİNERAL İHTİYACI
Vücut
ihtiyacı olan vitaminleri üretemez, günlük olarak içinde yeterli vitamin
barındıran besinlerin, düzenli alınması gerekir.
Vücut
gerekli vitamin ihtiyacını, sebze ve meyve, tahıl, süt ve sür ürünleri ile et
ve yumurta gibi protein içerikli yiyeceklerle, ek takviyelere ihtiyaç olmadan
rahatlıkla karşılayabilir. Vitamin ihtiyacı yaş ve cinsiyete göre değişir,
ayrıca hastalıklarla ilişkili olarak ta vücut için gerekli ek vitaminler almak
gerekebilir. Her vitaminin insan vücudu üzerine farklı etkileri olur.
A vitamini :Göz, cilt sağlığında ve immün(
bağışıklık) sisteminin gelişmesine yardımcıdır. Süt, tereyağı, yeşil sebze,
havuç ve karaciğerde bulunur. Günlük önerilen miktar 0,8mg.dır. Bu günlük miktarı
50gr haşlanmış havuç, 125ml yarı yağsız süt, 50gr haşlanmış ıspanaktan sağlamak
mümkündür. Ancak, bu vitaminin aşırı dozları, kullanılan süreyle de ilişkili
olarak, toksin olarak karaciğerde birikir, bu özellikle hamile kadınlar için
risk taşır, doğmamış bebeklerde doğum anomalilerine (bebeğin-fetusun
anatomisindeki şekil bozukluğu)neden olur.
B vitamini :Sağlıklı büyüme ve sinir sisteminin
gelişmesinde rol alır. B vitaminleri; Karaciğer, yumurta, süt, balık, tahıllar,
dana eti, tavuk, patates, baklagillerde değişik oranlarda bulunur, vitamin
çeşidine bağlı olarak etkileri vardır. B-12 vitamini kan yapar, aneminin bazı
türlerini önler, diğer B vitaminleri de metabolizmada, kas ve sinir dokularının
iyi çalışmasında, ayrıca yağ, karbonhidrat ve proteinlerin vücuda daha yararlı
olmaları için rol üstlenirler. Günlük ihtiyaç duyulan miktar B-12 vitamini için
5 mikrogram, B 2 ve B 6 vitaminleri için 1- 1,5 mg’dır.
C vitamini : Kemiklerin ve dişlerin gelişiminde
rol oynar. Vücudun direncini artırıp organların genç kalmasında yardımcıdır.
Daha sağlıklı ve dinç olmada etkilidir. Ayrıca ‘kollajen’ adlı maddenin
oluşumunu sağlar. C vitamini; en çok domates, biber, patlıcan, brokoli, çilek
ve narenciyede bulunur. Eklem ve kemiklerin iyi çalışmasında, savunma sistemimizin
gelişmesinde etkilidir. Günlük C vitamini ihtiyacı 75mg kadardır. Günlük
gereksinimi 100gr portakal veya 1 kase yaban mersini veya 450gr haşlanmış taze
patates yiyerek karşılayabilirsiniz.
D vitamini : Osteoporoza( kemik zayıflaması) karşı
koruyucudur. En çok balık ve karaciğerde bulunur. Ayrıca güneş ışınları
aracılığıyla vücuttaki bazı yağlar D vitaminine dönüşür. Günlük ihtiyaç 5
mikrogram kadardır.
E vitamini: Sağlıklı adale gelişimi ve kan
dolaşımı sistemi üzerinde etkili olur. Yeterli dozlarda kullanılan vitaminler
osteoporoz, kalp hastalığı, kanser gibi pek çok hastalığın önlenmesinde etkili
olur. En çok bitkisel yağlarda, fıstık, fındık gibi kuru yemişlerde ve lahana
da bulunur. Hücreleri korur. Günlük ihtiyaç 12 mg kadardır.
Vücut için
vitaminler kadar önemli bir grup madde var ki, onlarda minerallerdir.
Mineraller olmadan vitaminler görevlerini yapamaz. Mineraller kemik, diş,
yumuşak doku, kas, kan, sinir hücrelerinin yapısında bulunurlar ve hormon
üretimi, sinirlerden mesaj iletimi gibi birçok vücut fonksiyonunda rol
oynarlar. Kalsiyum, iyot, demir, magnezyum, fosfor, potasyum, selenyum, sodyum,
çinko en önemlileridir.
CİNSİYET VE YAŞLARA GÖRE HANGİ
VİTAMİN VE MİNERALLERDEN NE KADAR ALMALIYIZ
ERKEKLER
20-40 YAŞ ARASI
Bu yaşlar iş
yaşamına adım atıldığı dönemlerdir. Uzun çalışma saatleri, sosyal hayat ve
yoğun aktivitelerle geçer. Bu yıllarda beslenmeye özen gösterilmelidir. Her ne
kadar bu yaşlarda kilo almak önemli gibi gelmese de dikkat edilmez ise
ilerleyen yıllarda kalp krizi veya 2. Derece şeker hastalığına yakalanma riski,
hele gene yatkınlık söz konusu ise önem taşır.
Çinko ve Selenyum: Erkeklerde kısırlık önemli ve
korkulan bir problemdir. Çinko ve selenyum içeren besinlerle beslenmek kısırlık
riskini azaltır ve spermleri canlı tutmaya yardımcı olur. Fındık, deniz
ürünleri, et veya tavuk yiyerek çinko ve selenyum ihtiyacınızı
karşılayabilirsiniz. Günlük önerilen çinko miktarını 250ml süt, 90 gr biftek,
50gr peynir, 75gr jambon,72gr kepekli ekmek, 1 yumurta (60g lık), 180 g patates
yiyerek karşılayabilirsiniz.
40-60 YAŞ ARASI
Bu yıllarda
diyete bağlı olarak yaşanan sağlık problemleri arasında prostat kanseri,
obezite ve kalp hastalıkları bulunur.
Riskleri
azaltmanız için öneriler;
Bol taze
meyve sebze yiyin. Doymuş yağ tüketimini azaltmak için, balık ve kümes
hayvanlarını kırmızı ete tercih edin, etin görünen yağlarını ayıklayın, tavuk
etinin derisini yemeyin, tam yağlı süt ve işlenmiş gıdalar yerine yağsız
peynir, süt ve yoğurt tüketin. Doymuş yağ alımını azaltın. Ceviz, zeytinyağı,
susam yağı, kanıla yağı, mısır yağı tüketin. Doymamış yağdan zengin hayvansal
yağlar yerine uskumru, somon ve ton gibi balıklar, keten tohumu, ceviz gibi
Omega 3’ten zengin besinler tüketin. Yağ asitleri kalp krizi riskini azaltır.
Ayrıca zeytinyağı kolesterolü dengelemenize yardımcı olur. Mümkün olduğunca
aktif olun ve spor yapın.
Karaten ve
likopen: Greyfurt, karpuz ve domates gibi ürünlere rengini veren karaten ve
likopenden zengin besinler tüketmek, prostat kanseri riskini azaltır.
Kırmızı
renkli olan bütün meyve ve sebzelerde vücut için önemli olan vitaminler
bulunur. Soya sosu, kırmızı şarap, mor üzüm, nar, kızılcık, çay da bulunan
antioksidan özellik içeren flavonid ve polyphenol maddesi kalp ve damar
hastalıkları için faydalı olduğu kadar cinsel sağlık sorunlarını da çözmeye
yarar sağlar.
KADINLAR
20-40 YAŞ ARASI
Otuzlu
yaşlardan sonra özellikle kadınlar daha fazla kalsiyum kaybetmeye başlarlar.
Menopoz’ la birlikte bu kayıp hızlanır ve osteoporoz (kemiklerde zayıflama,
ağrı) görülebilir. Menopoz dönemleri ile birlikte artan kalsiyum kaybı
nedeniyle osteoporoz hastalığı riskini azaltmak için kadınlar, 30’lu yaşlardan
sonra süt ve süt ürünlerini daha çok tüketmelidir. Kalsiyum emilmesi ve vücut
tarafından tam olarak kullanılabilmesi için ise D vitamini de gerekir. Bunun
için güneş ışığından daha fazla yararlanılmalı, ayrıca kemik yoğunluğunu artırmak
için egzersize de önem verilmelidir. Günde en az 700mg kalsiyum almaya özen
gösterin. Tavsiye edilen günlük miktarı 250ml yarı yağsız süt içerek, bir kase
yoğurt yada bir porsiyon konserve sardalya yiyerek karşılayabilirsiniz.
40 yaşına
kadar kemiklerinizi güçlendirebilirsiniz. Bu nedenle süt bebekler içindir diye
düşünmeyin, bol süt için.
Kan oksijeni
vücudumuza demir sayesinde taşır, bunun içinde çok önemlidir. Demir eksikliğine
bağlı olarak kansızlık, yorgunluk, bitkinlik gibi şikayetler ortaya çıkar. Kadınların
her ay adet ( menstrüasyon) dönemlerinde kan kaybı nedeniyle, erkeklere oranla
demir ihtiyacı daha fazladır. Ayrıca gebelik ve emzirme dönemlerinde bebeğin
demir ihtiyacını da anne karşıladığı için demir gereksinimi artar. Buna
karşılık kadınların demir depolama kapasitesi olduğundan demir takviyesine
özellikle ihtiyaç duyarlar. C vitamini demirin emilimine yardımcıdır. Demir
seviyesini yükseltebilmek için bol bol C vitamini almak gerekir. Çay, demirin
emilimini azaltır. Erkeklerin günlük demir ihtiyacı 10 mg, kadınların ise 15
mg’dır. Demir kuru fasulyede, kuru bezelyede, buğdayda, yulafta, kuru erikte, ıspanakta,
peynirde, hurmada, üzümde, incirde, domateste, portakalda, muzda, havuçta,
lahanada, fındıkta, karaturpta, marulda, mercimekte, çavdarda, balda, şalgamda,
kerevizde bulunur. Günlük gereksinimi iki dilim kepekli ekmek, bir kase mısır
gevreği, 6 kuru kayısı ile sağlamak mümkündür.
Gebelik ya da
süt verme sürecinde gerek anne gerekse bebeğin, A, C, B1, B12, folik asit
vitaminlerinin yanı sıra, demir, kalsiyum gibi mineral gereksinimleri artar ve
bu ihtiyacı karşılayabilmek için vitamin preparatlarına başvurmak gerekebilir.
Adet öncesi
gerginlik olarak bilinen premenstrüel hastalık tablosu(PMS) kadınlarda adetten
5 ile 10 gün önce başlayan halsizlik, uyku bozuklukları, huzursuzluk, ağrı gibi
birçok belirtisi bulunur. Bu tip şikayetleri önlemek için egzersiz yapmalı,
özellikle bu dönemlerde beslenmeye özen gösterilmelidir. Çay, kahve, sigarayı
kesip sebze, meyve yenmeli ve bol su içilmelidir. Ayrıca B6, E, C ve D
vitamini, kalsiyum ve magnezyum alınarak bu şikayetleri azaltabilir.
Sulu
Meyveler; Vücudunuzun fazla su tutmasından şikayet ediyorsanız, kavun, karpuz, salatalık
gibi sulu meyve ve sebzeleri tüketmeye özen gösterin. Vücuttan fazla su atarak
şişkinliğin geçmesine yardımcı olacaktır.
B
vitaminleri kadın sağlığı için ayrıca önemlidir.
Folik asit:
Kadınların günde 400gr folik asit alması ve sebze, maya, fındık gibi besinler
tüketmesi önerilir. Folik asit hamilelik sırasındaki riskleri azaltır. Sağlıklı
kırmızı kan hücresi yapımı için
önemlidir. Folik asit ile B12 vitamini birlikte kırmızı kan hücresi yapımı ve
aneminin önlenmesi, sinirlerin normal gelişimi, sağlıklı sinir sistemi devamlılığını
sağlar. Folik asit, yeşil yapraklı sebzelerde, enginarda, brokolide, yulaf
ezmesi, ıspanak, mercimek, kuşkonmaz, portakal, nohut, barbunya, ekmek, pirinç,
makarna, fındıkta bulunur. 30 gr kahvaltı gevreği, 90gr haşlanmış Brüksel
lahanası ve 72gr ( 2 dilim) kepek ekmeği bir günlük ihtiyacını karşılamak için
yeterlidir. B12 vitamini ise; yoğurt, peynir, yumurta, balık, et, süt gibi hayvansal
gıdalarda bulunur. Vejetaryenler ve 50 yaşının üstündekiler için B12 seviyesini
belirlemek için kan testi yapılmalı ve eksikliğinde dışarıdan ilaç ile takviye
sağlanmalıdır.
40-65 YAŞ ARASI ( MENOPOZ DÖNEMİNDE
BESLENME)
Kadınların
bu dönemde kilolarına dikkat etmesi önemlidir. Kiloyu sağlıklı bir şekilde
korumak kanser riskini azaltır. Menopoz döneminde olup fazla kilosu olan bir
kadının göğüs kanseri olma riski daha fazladır.
Selenyum, E
vitamini ve Omega 3 yağından zengin yiyecekler tüketin.
Neden Selenyum?
Güçlü bir
antioksidandır ve kansere karşı korur, bağışıklık sistemini uyarır. DNA’ yı
onarır, kanser riskini düşürür. Özellikle meme kanserine yakalanma riskini E
vitamini ile birlikte alımlarda çok büyük oranda düşürür.
Yaşlanma ile
uykusuzluk gelişebilir. Hormonların değişime uğraması ile ruhsal dengesizlik,
depresyon gibi rahatsızlıklar ortaya çıkabilir. B vitamini, çinko ve
magnezyumdan zengin besinler tüketmek yarar sağlar.
50 YAŞ VE ÜZERİ KİŞİLERİN (
KADIN-ERKEK) TÜKETMESİ GEREKENLER
ÇİNKO: Ekmek, deniz ürünleri ve kırmızı ette,
süt ve hububatlarda var. Bağışıklık sistemini güçlendiriyor, yaraları
iyileştiriyor.
KALSİYUM: Her gün 1 bardak süt içilmeli yada
sabah kahvaltılarında mutlaka beyaz peynir yenilmeli.
D VİTAMİNİ: Alzheimer riskini azaltmak için günde
10 dk güneşe çıkılmalı. Balık ve yumurta yenmeli.
B VİTAMİNİ: Zayıflayan sinirler ve yaşlanan
hücreler için gerekli. Ceviz ve badem de bolca var. Kolesterolü düşürür.
C VİTAMİNİ: Domates, greyfurt, ıspanak,
karnabaharda bulunur.
BETAKAROTEN: Brokoli, kayısı, kuşkonmaz, kavunda bulunur.
E VİTAMİNİ: Ceviz, zeytin, zeytinyağı, avokado ve
bademde bulunur.
SELENYUM: Brüksel lahanası, havuç, kareviz ve
mantarda bulunur.
VÜCUT İÇİN DİĞER ÖNEMLİ MİNERALLER
SODYUM VE KLOR: Sodyum ve klor birçok besin
maddesinde ve doğal olarak sofra tuzunda bulunur. Bu madenlerin eksikliği bacak
kaslarında kramplara, yorgunluğa ve baş dönmesine neden olabilir. Sıcak
havalarda duyulan yorgunluğun ve bitkinliğin bir nedeni de bedenin terle aşırı
tuz kaybetmesidir. Sodyum ve klor kaynakları;
fasulye, kestane, tahıl, pancar, kereviz, maydanoz, marul, ıspanak,
hurma vb..
Kalsiyum ile
fosfor birbirlerini tamamlayan iki mineraldir. Biri eksikse, öbürünün de etkisi
azalır. Fosfor tahıllarda, fındık,
Brüksel lahanası, kuru incir, patates, marul, muz ve portakalda bulunur.
Dişlerin, kemiklerin, hücrelerin de fosfora gereksinimi vardır.
POTASYUM: Tahılda bol miktarda potasyum
bulunur, rafine edildiğinde potasyum önemli miktarda kayba uğrar. Potasyum
eksikliğinde kabızlık, yüksek kan basıncı, kaslarda kramp ve gerilme, uyuklama,
gevşeyememe, iştahsızlık gibi şikayetler ortaya çıkar. Potasyum elma
sirkesinde, üzümde, üzüm suyunda, balda, pekmezde, meyvelerde, yeşil
sebzelerde, domateste ve özellikle ısırgan otunda bulunur.
Hiç yorum yok:
Yorum Gönder